19 Ocak 2010 Salı

MEDYANIN VAHŞETE ÇAĞRISI

Kendimi bir süredir bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Uzun süredir şiddete karşıyım. Haklı şiddet haksız şiddet ayırımına karşıyım. Her türlü mücadelenin şiddet içermeyen yollarla yapılması bunun için farklı mücadele yöntemleri geliştirilmesine inanıyorum. Ama tabi devletin en basit protestoya bile uyguladığı şiddeti görünce zaman zaman acaba yanılıyor muyum diye düşünüyorum. Karşınızda size ezen, tepkinizi dile getirmenize mani olan bir devlet varsa siz de 18 yaşınızda başında kavak yelleri esen bir gençseniz ne yapabilirsiniz ki.? Başımda kavak yelleri esen yaşımı geceli çok olduğu halde ben bile zaman zaman onlarla yollara düşmek, gerekirse onlarla coplanmak ve biraz olsun vicdanımı rahatlatmak istiyorum. İçimde oluşan tepkiyi ifade edememek. sesimi duyuramamak beni kahrediyor.

Şu andaki bilgilerimize göre cezaevlerinde bulunan ve devletin koruması altında olan 26 kişi öldü. 2 de asker. Söylentilere göre ölü sayısı daha da artacak. Ne adına? Devlete göre “Hayata döndürme” adına. Hiçbir güç beni buna ikna edemez. İnsanlar öldürülerek yakılarak hayata döndürülebilir mi? Nitekim bugünkü açıklamaya göre hala pek çok kişi ölüm orucu ya da açlık grevi olarak eylemlerini sürdürüyorlar. “Hayata döndürmeye” meraklı olan devlet hadi bakalım şimdi ne yapacaksın.? Daha kaç kişi ölecek? Cezaevindeki kişinin elindeki son silah ölüm orucu. Kamuoyuna sesini duyurmanın hemen hemen tek yolu. Zaten ancak ölümün sınırına gelince biraz olsun seslerini duyuyoruz. F tipi nedir ,neden istemiyorlar üzerine düşünüyoruz, tartışıyoruz.

Bu olaylar sırasında üzerimde en fazla medyanın şiddetini ve terörünü hissettim. Bizi vahşeti savunmaya çağırdı. Devletin adalet bakanı bile daha ehven geldi gözüme. Bütün TV kanalları bütün yayın organları ağız birliği etmişcesine cezaevindeki devletin denetimi altındaki insanlara yüklendiler. F tipi cezaevlerini adına , devletin şiddetini savunmak adına kanımca pek çok şeyi abarttılar. Ekranlarda yemek bıçaklarını, ranzaların demirlerini , yemek tüplerini , pankartları en büyük suç aletleri gibi gösterdiler.

Devletin topu tüfeği ve askeriyle cezaevlerine saldırmasını 28 kişinin ölmesini nasıl haklı çıkarırız diye çırpınıyorlar ? Devlet cezaevlerini kontrol edemiyor diye onlarca insanın ölmesi mi gerekiyor.? . Neden ekranlarda tutuklularla görüşülmedi ve ne dedikleri dinlenmedi.? Neden ailelerle, avukatlarla görüşülmedi.? Neden hep tek taraflı verildi bütün bilgiler? Öldürmenin neden savunması yapıldı? Öldürmeyi haklı çıkarmak için neden bu kadar çaba gösteriliyor? Ve medya tarafından toplum neden şiddeti mazur görür hale getiriliyor? Bundan daha büyük bir şiddet olabilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder